Yeni, hem de ikinci.

Ben istiyorum ki "Kimse hüzünlü olmasın. Sırası değil hüznün daha."
Ama maalesef ki bir yandan da "Sevgim acıyor."
Nasıl oldu hala bilmiyoruz. "Bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizde." Çünkü "Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu."
Biliyorum ama artık oralara çok uzağız. "Oysaki seninle güzel olmak var."
Hiçbir şey oralardan daha çabuk geçip gitmemişti. "Biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık." Hala da öyle yapıyoruz.
"Aşk iyidir bak." Unutma bunu.Bir gün geri gelecek.
"Artık gelince biliyorum..." Durduğumuz yer ve durmamız gereken yer adlı iki farklı sorunumuz var, varsın öyle olsun. "...önceleri korkardım." ama artık biliyorum.
Beni bilirsin. Böylesine çok konuşmak ve art arda yakılan sigaralar çözümsüzlüktendir. Yine de "Aşk için söylediğim her şeyi bir daha söylerim."
Yine aynı noktadayız. Maalesefler yetersiz kalıyor, keşkeler anlamsız. "Sebep aynı."
Ben o yolu bir kez daha yürürdüm de işte, aynı noktadayız. "Başını almış gidiyor bir asfalt." Ben gidemiyorum.
Yine de anlat deseydin, bak şu kadarcıktı her şey. "O sabah, orada, bir başıma. Var mıydım yok muydum anlamıyordum ki. Kalakalmış gibiydim aklımda."
Anlaşılmaz tarafları da yok değildi. Ama "Yaşamım bir şarkının iç çekme anıdır." deseydim anlamazdın biliyorum. Sustum ben de.
Pek fazla seçeneğimiz yoktu. "Bu da oldu işte." ve kabullendik.
Yine de umut hiçbir zaman tükenebilen bir şey değildir. "Durma göğe bakalım."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder