Bir yeni farkındalık başlığı altında.

Bazen insanın elma kokulu herhangi bir şeylere ihtiyacı oluyor. Evet evet durduk yere, bilirsiniz. Ve hayır elmayı sevmek ve elmanın da seni sevmesi temalı alt metinlerle hiç ilgisi yok.
Bazen önünde yığılı yüzlerce sayfa ders notundan kaçmak için kahve yeterli olmuyor pek tabi kokusuyla beraber. Çay ise zaten günün her anında eksiklik uyandıracak bir tat bırakıyorken insan gerçekten elma kokulu bir şeyler arıyor bazen.
Elma kokulu parfümü geride bırakalı çok oldu mesela. Nasıl böyle olabildi sorusundan ziyade bir daha hiç eskisi gibi olamayacağı gerçeği elbet biraz can yakıyor. Fevrilikler durulunca özleyebiliyor insan hatta ilginçtir. Ama maalesef ki artık elma kokulu parfüm bu ihtiyaca çözüm olmaktan çok uzakta.
Anneanne mutfağından çıkma elmalı tart ile ise maalesef aramızda yüzlerce kilometre var. Tam da aradığım şey olabilecekken biraz da pudra şekerinin hayalini kurmakta sakınca görmüyorum. Yine de hayal olarak kalacağının bilinciyle yeni bir seçenek bulmak lazım geliyor.
Sanki en kolay yol yaklaşık on dakika içinde ulaşabileceğim bir market ve tam anlamıyla gerçek bir elma, yeşil, kokusuyla beraber.
Bazen aradığının aslında bu olmadığını fark ediyor insan. Elle tutulur gerçek bir elma değil de elma kokulu herhangi bir şeyler diye boşuna dememişimdir belki de. Tamam buralarda biraz alt metin var, kabul. Elimden de ancak böylesi geliyorsa zorlamanın pek alemi yok.
Kolay olan hiçbir şeyi yeterince sahiplenememek aslında benim suçum değil. İnsan istiyor ki benim diyebileceğim bir şeylerden ziyade ben elde ettim bağıyla tutunduklarım çoğunlukta olsun. Benim olmayan rüyaları ise artık ne olur görmeyeyim. 
İhtiyacım olan elma kokulu bir şeylerse o şeylere elbet bir gün sahip olunacak. Birilerinin elinde bir de değil torbalar dolusu elmayla kapıyı çalmaları hiçbir şey ifade etmiyor çünkü. Aranılan şey hala da çok basit. Az az duyulan ve çok da uzakta olmadığı her halinde belli bir elma kokusu. Yolun tamamen tıkalı olmaması ise adımları hızlandırmak için yeterli. Yoksa o yol elbet bir gün açılacak ve o elma kokusu buram buram ciğerlerime dolacak. 
Bazen insanın basit bir şeylerden başlayıp ve önceleri inkar da ederek aslında tamamen alt metinlerden bahsetmeye ihtiyacı oluyor. Ve inanın sadece yatağımda oturup ders çalışmaya üşendiğim kadar sıradan bir gün. Bunlarınsa hemen hemen hepsi birer bahane.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder